Kilimli Mutlu Son
Kilimli Mutlu Son
Turner bir an için gözlerini kapadı. Kahretsin, Miranda’nın burada olmaması gerekiyordu. Olmaması. Kilimli Mutlu Son Turner’ın hayatında bu tür karmaÅŸalar olmaması gerekiyordu. Niçin hiçbir ÅŸey asla basit ve rahat olamıyordu? “Niçin buradasın?” diye sordu Turner. Kilimli Mutlu Son Miranda omuzlarını hafifçeçe silkti. “biraz temiz hava almak istedim.” Turner, Miranda’ya, gölgelerin koyuluÄŸuna, doÄŸru birkaç adım daha attı. “Beni mi gözetliyordun?”
“Kendini çok yükseklerde görüyor olmalısın.” “Gözetliyor muydun?” diye üsteledi Turner. “Hayır, doÄŸal ki hayır, ” diye çıkıştı Miranda, öfkeden çenesi geri çekilmiÅŸti. “Gözetleyecek kadar alçalmadım. Bundan sonrasında bir buluÅŸma planlarken bahçeleri daha dikkatli incelemeniz gerekecek.”
Kilimli Mutlu Son
Turner kollarını önünde kavuÅŸturdu. “Benim varlığım yüzünden burada olmadığına inanmak zor geliyor bana.” Kilimli Mutlu Son “So ÅŸekilde o vakit, ” diye kestirip attı Miranda, “EÄŸer buraya kadar seni takip ettiysem, sana görünmeden bu bankete kadar nasıl gelmiÅŸ olabilirim?” Turner bu soruyu göz ardı etti çünkü Miranda haklıydı. Bir eliyle saçlarını tarar benzer biçimde yaptı ve sonra saçından bir tutam tutup sıktı. Kafatasındaki çekme hissi, birazcık olsun öfkesini denetim etmesine yardımcı oluyordu. “Saçını koparacaksın, ”
dedi Miranda daha da sinir bozucu bir sesle. Turner derin bir nefes aldı. Parmaklarını gevÅŸetti. Sonra daha kararlı bir sesle, “tüm bunlar ne demek oluyor Miranda?” diye sordu. “tüm bunlar ne demek oluyor?” diye tekrarladı Miranda ve ayaÄŸa kalktı. “tüm bunlar ne demek oluyor? Ne cesaret! Tüm bunlar bir haftadır beni göz ardı edip bana halının altına süpürülmesi ihtiyaç duyulan bir ÅŸeymiÅŸ gibi davranman demek oluyor. Senin benim gururumu aslae sayıp benimle dans etmeleri için arkadaÅŸlarına yalvarmanı takdir edeceÄŸimi sanman demek oluyor.
Senin kabalığın bencilliÄŸin ve yeteneksizliÄŸin – ” Turner eliyle Miranda’nın aÄŸzını kapattı. “Tanrı aÅŸkına, sesini alçalt, Miranda. Geçen hafta olanlar yanlıştı. Verilen sözleri hatırlatıp beni bu geceye katılmaya zorlaman bir aptallıktı.” “ama bunu kendin yaptın, ” diye fısıldadı Miranda, “Sen geldin.” “Ben geldim, ” dedi tükürüklerini saçarak, “Çünkü kendime bir metres arıyorum, bir eÅŸ deÄŸil.” Miranda geriye doÄŸru sıçradı. Onu süzdü. Gözlerinin onu yakıp deleceÄŸini hissettirene dek süzmeye devam etti ve nihayet, incinmiÅŸ alçak bir sesle mevzuÅŸtu; “Åžu anda senden hiç hoÅŸlanmıyorum, Turner.” Bu problem deÄŸildi.








Son yorumlar